Madrid Gran Via Caddesi, Cervantes Anıtı

Last Updated on 12 July 2022 by TT

Madrid Gran Via Caddesi

Madrid’in en büyük ve en merkezi caddesi olan Gran Via (Büyük Cadde) aynı zamanda İspanya’nın Broadway’i olarak bilinir. Bir ucu Alcala Caddesi‘nden başlayıp diğer ucu Plaza de Espana (İspanya Meydanı)’ya dek uzanan Gran Via bir tepenin üzerine kurulduğu için biraz yokuşludur. Gran Via Madrid’in can damarıdır; üzerinde İspanya’nın en ihtişamlı art deco, neo klasik ve mudejar yapıları, büyük alışveriş merkezleri, mağazalar, butikler, restaurantlar, tapas barlar, sinemalar, tiyatrolar ve iki metro istasyonu (Metro Gran Via ve Metro Callao) bulunur. Ayrıca Prado Bulvarı (Passeo del Prado), Madrid’in en marjinal ve bohem eğlence bölgeleri Chueca ve Malasana, trafiğe kapalı genç alışveriş caddesi Fuencarral ile Madrid’in kalbi Puerta del Sol (Sol Meydanı) Gran Via üzerinde veya yakınındadır.

Gran Via Caddesi’nin neo klasik yapıları

Madrid'de gezilecek yerler, Gran Via
Gran Via Caddesi’ndeki 3 önemli binası; (soldan sağa); Metropolis Binası, Edificio Grassy ve Telefonica

Metropolis Binası

Akademik Neo-Klasik tarz olarak adlandırılan Fransız Beaux Art mimari tarzındaki bu bina Gran Via’nın Alcala Caddesi ile kesiştiği başlangıç noktasındadır. 1911 yılında bir sigorta şirketi tarafından inşaa ettirildi. Kubbesi 24 ayar 30.000 altın yaldız levha ile kaplıdır. Tepesindeki “Nike” heykeli 1975 yılında konulmuştur. Bugün iş merkezidir.

Edificio Grassy

Metropolis Binası’nın yakınında Gran Via 1 numaradaki bu eklektik 1917 yılında üçgen bir arsaya inşaa edilmiştir.Yakındaki Metropolis binası ile özellikle benzer mimari tarzda olması istenmiştir ve Metropolisle birlikte bu iki yapı Gran Via üzerinde daha sonra yara yapılacak olan binalara örnek teşkil etmiştir. Bina ortada bir avlu ile birleşen, birbirinden bağımsız iki bloktan oluşur.

Telefonica Binası

Gran Via 28 numaradaki bu yapı dünyanın en büyük telecominikasyon firmaları arasında olan İspanyol Devleti Telefon ve İnternet Şirketi Telefonica S.A.’nın merkez binasıdır. Bina daha önce Manhattan’da mimarlık eğitimi görmüş olan Lewis S. Weeks tarafından 1929’da tamamlaanmıştır. Binanın en önemli özelliği Amerikan gökdelen mimari duygusunu yansıtması ve Avrupa’nın ilk gökdeleni olmasıdır. Amerikadaki gökdelenlerden farklı olarak binanın ön cephesinde İspanya’ya has bir süsleme tarzı olan Churrigueresque ile İspanyol Barok öğeler kullanılmış olmasıdır.89 metre yükseklite ve yüksek tavanlı 15 kata sahiptir.

Plaza de Espana Meydanı ve Cervantes Anıtı

madrid plaza de espana, don kişot, servantes anıtı
İspanya Meydanı; (soldan sağa); Torre Madrid, Cervantes ve Edificio Espana

Plaza de Espana

Gran Via’nın batı ucunda yer alan Plaza de Espana (Okunuşu ile Plaza de Espanya), Madrid’in Plaza Mayor ve Sol Meydanlarından sonra en büyük üçüncü meydanıdır. Bu meydan Don Kişot / Cervantes Anıtı sebebi ile turistlerin Madrid’te mutlaka uğradıkları noktalardan biridir. Meydanda mimari açıdan değerli iki de gökdelen vardır. Plaza de Espana’ya ulaşmanın en kolay yolu meydanın ortasındaki Metro Plaza de Espana’da inmektir.

Dünyanın en yüksek betonarme gökdeleni

Solda 1953 yılında inşaa edilen Torre de Madrid (Madrid Kulesi), bittiğinde 142 metre ve 36 katı ile dünyanın en yüksek betonarme gökdeleni idi. THY Madrid ofisi ile Türkiye Turizm Tanıtım Ofisi Torre de Madrid’in içindedir. Sağda neo barok tarzında inşaa edilmiş 25 katlı, 117 metre yükseklikteki Edificio Espana (İspanya Binası, 1953) İspanyol mimarisinin en ikonik örneklerinden biridir. Bu yapı Franco döneminde İspanya’nın zenginliğini sembolize ediyordu. Parkın ortasında ise Cervantes Anıtı vardır.

Don Kişot / Cervantes Anıtı

Madrid, Cervantes, Don Kişot Anıtı
Cervantes Anıtı; solda Don Kişot, sağda Sanço Panza karakterleri

Plaza de Espana (İspanya Meydanı)’nın ortasıda, zeytin ağaçları ile yeşillendirilmiş parkın ortasında İspanyol Edebiyatı’nın en önemli karakterleri olan Don Kişot ve yaveri Sanço Panza‘nın hikayesine adanmış olan Cervantes Anıtı’nı bulacaksınız. Romancı, şair ve oyun yazarı Miguel Cervantes (1547-1616) tarafından 1605’te yazılmış olan iki ciltlik Don Kişot romanı dünyanın en önemli 100 edebiyatçısı tarafından dünyanın en iyi romanı seçilmiştir. Aynı zamanda bir çok araştırmacıya göre dünyanın ilk romanıdır.

Cervantes Anıtı 1916’da açıldı

Anıt Cervantes’in ölümünün 300. yılında, 1916’da açılması planlanmışken parasal sorunlardan dolayı 1930’da açılabilmiştir.

Anıtın ön planında bronzdan yapılan solda Don Kişot atı Rosinante’nin üstünde ve yanında eşeğe binmiş yaveri Sancho Panza ana figürlerdir. Arka planda Miguel Cervantes’in taştan yontulmuş heykeli kitabın kahramanlarına bakar. İki yanda ise Don Kişot’un hayalinde yarattığı, aslında varolmayan fakat bulmak için uğruna türlü maceralara girdiği güzel Tabasolu Dulcinea’nın heykelleri vardır.

Leave a Comment