Sevilla’da Gezilecek Yerler

Last Updated on 2 March 2024 by TT

Sevilla’da Gezilecek Yerler

Sevilla’da Gezilecek Yerler; İspanya’nın en güneyindeki Endülüs Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Sevilla şehri İspanya’nın incisi olarak adlandırılır. Sarı beyaz renklerin hakim olduğu ve ortasından Quadalquivir (Vadi El-Kebir) Nehri’nin geçtiği bu güzel şehirde en az 3-4 gün kalmanızı tavsiye ediyoruz. Şehrin kendisini gezmek için 2 gün, çevresindeki Ronda ve Pueblos Blancos gibi yerleri gezmek için de 1 yada 2 gün yeterli olabilir. Yok eğer Sevilla’da kalıp, buradan Cordoba (Mezquita Camiisi) ve Granada (El Hamra Sarayı) gibi Endülüs’ün mutlaka görülmesi gereken diğer şehirlerini de günübirlik gezelim derseniz bir 2 güne daha ihtiyacınız olacak. Dilerseniz rehberin Türkçe dışındaki dillerde Sevilla çıkışlı günbirlik Granada, Cordoba, Cadiz, Tangier (Tanca/Fas), Cebelitarık gibi turları görmek için buraya tıklayın.

Sevilla’da gezilecek yerler arasında en önemli 5 yeri saymak gerekir ise bunlar;

  1. Alcazar (Real Alcázar) Sarayı
  2. Sevilla Katedrali ve La Giralda
  3. Plaza de España
  4. Quadalquivir’de Tekne Turu
  5. Santa Cruz Semti

1- Catedral de Santa María (Sevilla Katedrali)

Güncel giriş bilgileri için; Sevilla Katedrali Resmi Websitesi

Katedral Sevilla’nın en ihtişamlı ve en dikkate değer anıtsal yapısıdır. Tamamen gotik tarzda inşaa edilmiştir. 126 metre x 83 metre boyutları ile İspanya’nın genişlik ve yükseklik olarak en büyük katedralidir. Aynı zamanda dünyanın en büyük gotik katedralidir. Vatikan’daki Saint Pietro ve Londra Saint Paul Kilisesi’nden sonra dünyanın 3. büyük Hıristiyan mabedidir. Sevilla Katedrali’nin resmi sitesinden giriş bilgilerini öğrenebilirsiniz.

sevilla katedrali

Bu katedralin yerinde daha önce Müslümanlar tarafından yapılmış devasa bir camii bulunuyordu. Cami Al Kabir (Ulu Cami) adındaki bu mabedin inşaası 1171 yılında Muvahhid halifelerinden Sultan Yakup Yusuf tarafından başlatılmış ve halefi Yusuf Yakub al Mansur tarafından tamamlanmıştı. Sevilla’yı 1248’de Müslümanlardan almış olan Kral III. Ferdinand bu camiyi kilise olarak kutsadı ve 1401 yılına dek yıkmadan kullandı. Fakat kilise otoriteleri ileriki jenerasyonların kendilerini çılgın olarak nitelendirebilecekleri büyüklükte bir kilise inşa etmek istediler ve bu istek kabul edildi. Bu amaç ile caminin minaresinin üst kısmı ile dış avlusunun dışındaki tüm kısımları tamamen yıkılmıştır. Yıkılmış olan caminin boyutları ve büyüklüğü bilinmemektedir. Katedral’in çan kulesi bugün La Giralda olarak adlandılır. Giralda Kulesi’nin yakınındaki Timsah Kapısı’nda (Puerta del Lagarto) tavana asılı duran ahşap timsah heykeli 1260 yılında Müslüman Mısır Emiri tarafından kiliseye hediye edilmiştir (orjinali müzededir).

Devasa kilise yapısı dışarıdan uçan payandalarla desteklenmiştir. Gül desenli vitraylı pencereleri işe birer gotik şaheseridir. Katedral içeriden oldukça ihtişamlıdır fakat karanlıktır, maalesef gotik yapıya uyum sağlamayan bazı barok süslemeler bütünlüğü bozmaktadır.

sevilla katedralinin içi

Katedralin içinde, orta kısımda Capilla Mayor (Ana Şapel) ve “Mihrab” 1482’de Flaman bir sanatçı tarafından işlenmiş, altın varaklarla Hz İsa’nın hayatından 36 sahne betimlenmiştir. Bu şapel Hıristiyan aleminin en büyük iç şapelidir.

İçeride aynı zamanda Cristof Colomb’un ve oğlunun mezarı vardır. Colomb’un mozolesi İspanya’nın dört önemli bölgesinin kralları (Castilla, Leon, Aragon, Navarra ) tarafından havaya kaldırılmıştır. Sarkofajın üzerinde Latince “Kolomb, Kastilya ve Leon’a yeni bir dünya verdi” yazar. Hemen solunda ise Sacristia de los Calistes odasında Martinez Monatnyes’in Crucifixion (Hz İsa’nın Çarmıha Gerilişi), Merhametli İsa, Valdés Leal’in “Aziz Peter’in Melek Tarafından Özgür Bırakılışı”, Zurbarán’ın “Meryem ve Çocuk İsa” ve Goya’nın “Aziz Justa ve Aziz Rufina” tabloları vardır. Onun yanında bulunan Sacristía Mayor‘da (Büyük Kutsal Emanetler Odası ) Müslüman ve Yahudilerin III. Ferdinand’a verdiği şehrin anahtarı vardır. Onun yanındaki köşe odada (Sala Capitular) Papazların Meclis Odası, Murillo’nun 1668’de resmettiği “Immaculate Conception” (Meryemin Masumiyeti) tablosu vardır. Sala Capitular’ın sırasında ise Capilla Real (Kraliyet Şapeli)’ni görebilirsiniz. Bu şapel perdeyle örtülüdür ve dua etmek için içeriye uygun kıyafetle girilmelidir. Şapelin iki yanında III Ferdinand’ın karısı ile oğlunun mezarları vardır. Ortadaki altar ile Kraliyet Şapeli arasında ise gümüş bir mozele üzerinde aşırı oruç tutmaktan öldüğü söylenen III Ferdinand’ın mezarı görülebilir.

Katedrale giriş ücretlidir (9 €).

Puerta del Pardon (Af Kapısı)

Katedral’in kuzeydki Sierpes Caddesi (Calle de Sierpes) tarafına bakan cephesinde bir avlu vardır. Avlu portakal ağaçları ile dolu olduğu için Portakallı Avlu (Patio de los Naranjas) olarak adlandırılır. Diğer bir adı da camiden kalma ismi olan Af Kapısı‘dır. Bu avlu camiden kalmış olan orjinal avludur ve İslami motifli etkileyici dış kapısı hala sağlam bir şekilde durmaktadır.

La Giralda Kulesi

La Giralda Sevilla Katedrali’nin çan kulesidir. La Giralda kelimesi rüzgar gülü anlamına gelir ve ismini kulenin tepesinde yer alan ve Hıristiyanlık’ta inancı simgeleyen rüzgar gülünden almaktadır. Bu kulenin (tepe kısmı hariç) büyük kısmı aslında yıkılmış olan caminin minaresidir. La Giralda, 90 metre yüksekliğinde tuğladan inşaa edilmiş bir yapıdır. Rengi dışarıdan aldığı ışığa göre değişir.

sevilla katedralinin kulesi, la giralda çan kulesi, minare

Bir çok kimseye göre bu kule/minare İspanya’daki İslam mimarisi içinde en mükemmel olanıdır. Minarenin üst kısmı ilk bakışta da anlaşılabileceği gibi tıraşlanmış ve 20 metre yüksekliğinde bir çan kulesi eklenmiştir. Bu ekleme 16 YY’da mimar Herman Ruiz tarafından yapılmıştır. Herman Ruiz aynı zamanda Cordoba’daki Mezquita’nın minaresini de değiştiren mimardır. Çan kulesinin en tepesindeki bronz rüzgar gülü 16 yy’dan kalmadır ve inancı simgelemektedir. Bu rüzgar gülü Sevilla’nın sembolüdür. Rüzgar gülü 7 yıllık restorasyondan sonra 2004’te tekrar yerine konulmuştur. Kuleye çıkış oldukça rahat bir rampa vasıtası ile yapılır. Bu rampa oldukça geniş olduğu için zamanında iki atlı yan yana çıkabiliyordu. La Giralda Kulesi’ne çıkabilmek için Katedral giriş ücreti almalısınız.

2- Real Alcázar (Alkazar Sarayı)

Muhteşem ve hayranlık uyandıran Alcazar Sarayı Sevilla’da mutlaka gezilmesi gereken yerlerin başında gelir. Günü-birlik ziyaretlerde dahi görmeden ayrılmamanız tavsiye olunur. Saray Katedral’in yakınındaki Triunfo (Plaza del Triunfo) Meydanı’ndadır. Alkazar kelimesi Arapça kökenli Al-Kasr (Kasır) kelimesinden gelir. Günümüzden yaklaşık 1100 yıl önce, 913 yılında Müslüman Emeviler tarafından kale-saray olarak inşaa edilmiştir.

sevilla alcazar sarayı, real alcazar de sevilla

Sevilla Alcazar’ı yüzyıllar boyunca, önce Müslümanların, ardından da Hıristiyan hükümdarların yaşadıkları ve bölgeyi yönettikleri saraydır. Her yeni gelen hükümdar ve kral kendine göre eklemeler yaptığı için karmaşık bir yapısı vardır. Sevilla’da Müslümanlardan neler kaldığını görmek istiyorsanız mutlaka içine girip ziyaret etmelisiniz. İspanya’da Elhamra Sarayı’ndan sonraki en muhteşem saray burasıdır. Saray 1987’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Sarayın üst katlarındaki bazı bölümler halen İspanya Kralı’nın Sevilla’daki resmi rezidansıdır. 2010 yılında Tayyip Erdoğan, dönemin İspanya Başbakanı Zapatero ile Medeniyetler İttifakı Toplantısını bu sarayda yapmıştır. Saray geniş bir alana yayılmıştır ve aşağıdaki bölümlerden oluşur;

  • Puerta del León (Aslanlı Kapı)
  • Patio de las Doncellas (Bakireler Avlusu)
  • Los Baños de Doña María de Padilla (Doña María Hamamları)
  • Salon de Embajadores (Elçiler Salonu)
  • Patio de las Muñecas (Oyuncak Bebekler Avlusu)
  • Patio de la Monteria (Av Avlusu)
  • Dormitorio de los Reyes Moros (Müslüman Sultanların Yatak Odası)
  • Bahçeler

3- Maria Luisa Parkı ve Plaza de España

Plaza de España (Plaza de Espanya okunur) ve Maria Luisa Parkı birbirinden ayrı gibi dursa ve geniş bir alana yayılsa da aslında tek bir komplekstir. Plaza de Espanya ile parkın içindeki pavilyonlar Sevilla’nın geçmişteki zenginliğini göz önüne serer ve Sevilla’da gezilecek görülecek ilk 3 yer arasındadır. Şehrin merkezindeki Sevilla Katedrali’nden buraya yürüyerek yaklaşık 20 dakikada ulaşabilirsiniz.

plaza de espana sevilla
Plaza de Espana

Plaza de España

Plaza de España Meydanı sadece Sevilla’nın değil tüm İspanya’nın en hayranlık uyandıran eserlerinden biridir. 1929’daki Uluslararası İbero-Americana Ticaret Fuarı için inşaa edilmiştir ve fuar süresince İspanya’nın pavilyonu olarak kullanılmıştır. Sergi için yapılmış olan en büyük ve gösterişli yapıdır. Form olarak yarım daire biçimindedir ve çok geniş bir alanı kaplar. Tuğla ve çini işçiliği bir arada kullanılmıştır. Meydanın iç çeperini çevreleyen seramik panolarda İspanya’nın 58 kentinden önemli tarihi olaylar betimlenmiştir.

Maria Luisa Parkı

Plaza de España’nın içinde bulunduğu Maria Luisa Parkı aslında Prenses Maria Luisa’ya ait olan ve hala ayakta olan San Telmo Sarayı‘nın bahçesi idi. Prenses bu parkı sergide kullanılmak üzere bağışlamıştır. Parkın içerisine sergiye katılan ülkeler tarafından birbirinden güzel ve değerli yapılar (pavilyonlar) inşaa edilmiştir. Her bir pavilyon o  ülkenin mimari özelliklerini yansıtır. Sergi zamanında her binada o ülkeye ait ürünler sergileniyordu. Parkın peyzajını Paris’in en büyük rekreasyon alanı olan Boulogne’yi tasarlayan Mimar Jean Forestier yapmştır. Maria Luisa Parkı içinde 3500 ağaç vardır. Yeşilliği ve yaz sıcak yaz günlerindeki serinliği ile bu park Sevillalıların en sevdikleri nefes alma yerlerindendir.

sevilla gezi rehberi, maria luisa parkı

Maria Luisa Parkı’nda Hangi Yapılar Var?

Parkın hemen sağ tarafında Arkeoloji Müzesi , Geleneksel Sanatlar ve Kıyafetler Müzesi vardır. Plaza de España’dan çıkışta sağda içeride Eski Kraliyet Tütün Fabrikası (bugün Sevilla Üniversitesidir) vardır. Fransız besteci Bizet, Carmen Operası‘nı bestelerken bu tütün fabrikasında çalışan İspanyol çingenesi bir güzelden esinlenmiştir. Carmen Operası, Romantik Dönem’de bestelenmiştir. İlk sahnelendiğinde hiç beğenilmeyip küçümsenen bu eser aynı sene Bizet’nin kahrından ölmesine sebep olmuştur. Operanın beğenilmeme sebebi sokaktaki insanların, çingenelerin, günlük yasamın o dönemin operalarında yer sahibi olmaması ve seçilen konunun aristokratlarca hoş karşılanmamasıdır.

Park içindeki pavilyonların bir çoğu bugün konsolosluk ve okul olarak kullanılmaktadır. Bu pavilyonlardan bazıları Şili, Amerika, Peru, Uruguay pavilyonları ile bir Güney Amerika ülkesi olmayan Fas Pavilyonu’dur. Parkta ayrıca Biblioteca Infanta (Çocuk Kütüphanesi) ile Lope de Vega Opera-Tiyatrosu‘nu da görebilirsiniz.

4- Barrio Santa Cruz

Sevilla’nın en merkezinde yer alan ve Katedral’in karşısından girilen Santa Cruz Semti Eski Musevi mahallesi “juderia”dir. Beyaz sarı renkli avlulu evleri, daracık labirentli sokakları, davetkar patioları (avlular) ile içinde kaybolması çok kolay bir semttir. Sevillalılar, Barrio Santa Cruz’da kaybolmamış biri Sevilla’ya gelmiş sayılmaz der.

barrio santa cruz, sevilla, endülüs

III. Ferdinand şehri Müslümanlardan geri aldığında şehirdeki tüm Musevileri bu bölgede toplayıp yerleştirmişti. Burası Toledo ve Girona’dan sonra İspanya’nın en Yahudi bölgesi idi. Fakat 1492’deki kovulmaları sonucu buralarda hiç Yahudi kalmadı ve bakımsız bir semt haline dönüştü. Semt 18. YY’da rönevasyondan geçmiştir. Şu an son derece turistik ve canlı bir semttir. Oteller, pansiyonlar, sanat galerileri, restoranlar ve tapas barlarla doludur.

5- Torre del Oro (Altın Kule)

Nehir kenarındaki bu güzel kule Sevilla’nın sembolüdür. 1220 yılında şehre hakim olan Muvahhidler (Emevi Müslümanları) tarafından gözlem ve istihkam amacı ile inşaa Quadelquivir Nehri üzerine inşaa edilmiştir. Konum olarak Puente de San Telmo Köprüsü yakınındadır. Zamanında, 12 köşeli kuleye bağlanan zincir halat karşıdaki başka bir kuleye gerilerek gemilerin girmesi engelleniyordu. Bu bariyer 1248’de Kral III. Ferdinand’ın amiralleri tarafından yıkılıp şehir ele geçirildi. Tarih boyunca hapishane ve şapel, barut deposu ve şapel olarak da kullanılmıştır. Kulenin içinde bugün küçük bir deniz müzesi vardır. Altın kule denmesinin iki sebebi vardır.

altın kule, torre del oro

  1. Güney Amerikadan getirilen altınların ilk depolandığı yer olması
  2. Kulenin üzerine güneş vurduğunda altın rengine bürünmesi

Kuleye giriş ücretlidir (3 €). Güncel ziyaret bilgileri için; Torre del Oro

6- Palacio de San Telmo (San Telmo Sarayı)

1682-1796 yılları arasında mimar Leonardo de Figeroa tarafından barok tarzda yapılmış bir saraydır. İlk yapıldığında Deniz Harp Okulu olarak inşa edilmiştir. İleriki yıllarda ise Burbon Dükü Montpensier ve Prenses Maria Luisa tarafından rezidans olarak kullanmıştır. Saray bugün Endülüs Otonom Bölgesi’nin idari binası olup bahçesi halka açık Maria Luisa Parkı’dır.  Ana kapısı fantastik biçimde dekore edilmiştir ve Churrigueresque (17. YY İspanyol barok tarzı ) stildedir, işlemelerin bir çoğu stucco (alçı veya sahte mermerden)’dur. Sarayın hemen yanında ise Sevilla’nın en lüks tarihi oteli olan Hotel Alfonso 13 de dikkatinizi çekecektir.

7- Plaza de Toros Real Maestranza

Maestranza Opera Binası’nın az ileri sırasında, Sevilla’nın beyaz sarı renkli ünlü boğa güreşi arenasıdır. 1760’te inşaa edilmiştir ve İspanya’nın en eski boğa güreşi arenalarından biridir. İkonik barok mimarisi ve renkleri dolayısı ile çok sevilir. 12.000 kişilik kapasitesi vardır. Nisan ayındaki Sevilla Panayırı sırasında dünyanın en ünlü boğa güreşleri burada yapılır. İçinde müzesi vardır.

sevilla tarihi boğa güreşi arenası, Plaza de Toros Real Maestranza

8- Teatro de la Maestranza

Quadelquivir Nehri kenarında, İspanya’nın ve Avrupa’nın önde gelen opera salonlarından biridir. 1992’de Expo Fuarı’nda kültürel aktivitelerde kullanılmak amacıyla ile inşaa edilmiştir. Esasen opera evi olmakla birlikte “Zarzuela” denilen İspanyol operaları ve konserler için de kullanılır.

9- Plaza del Triunfo (Zafer Meydanı)

Sevilla’nın merkezinde, Katedral’in yan duvarına bakan bu meydan Sevilla’nın önemli meydanlarındandır. Meydan üzerinde Güney Amerika Arşivleri Binası ile Kraliyet Alcazar Sarayı (Real Alcazar) girişi bulunur. Meydanın ortasında 1918’de inşaa edilmiş olan Immaculate Conception (Hz Meryem’in Masumiyeti) Anıtı vardır. Münferit ziyaretçiler için Katedral’e bilet satış ve giriş kapısı Plaza Triunfo üzerindedir. Bu meydan aynı zamanda 2010 yılında Zapatero ile görüşmesinden sonra Tayyip Erdoğan’a ayakkabı fırlatılan meydandır.

10- Archivo General de Indias

Puerta de Jerez Meydanı’ndan çıkarken sağda önü ağaçlıklı bina Güney Amerika Arşivleri Binası’dır. Yapı 1785’te Ticaret Borsası olarak açılmıştır. Şu an 40.000 dökümanlık arşivi ile İspanya’nın en geniş Güney Amerika arşivleri buradadır.

11- Plaza Virgen de los Reyes

Katedralin ve Giralda Çan Kulesi’nin önündeki bu meydan Sevilla’nın en merkezi noktasıdır. Katedrale giriş bu meydan üzerindendir. Meydanın üzerinde ayrıca Sevilla Başpiskoposluk Sarayı, Iglesia de Encarnacion Manastırı ve tapas barlarla dolu olan Santa Cruz Semti‘ne (Barrio Santa Cruz) açılan Calle Mateos Gago’un girişi vardır.

11- Palacio Arzobispal (Başpiskoposluk Merkezi)

Katedralin La Giralda Kulesi’ne yüzünüzü dönünce sağınızdaki pembe renkli yapı Sevilla Başpiskoposluk merkezidir. Ziyaret edilemez. Geriye doğru çok geniştir ve ortada avlusu vardır.

12- Calle Sierpes & Sevilla’nın Alışveriş Caddesi 

Katedral’in Af Kapısı (Puerta del Perdon)’nın karşı istikametinden içeriye doğru girdiğinizde Sevilla’nın trafiğe kapalı alışveriş caddesi olan Calle Sierpes’e ulaşırsınız. Bu yolu 5-10 dakika takip ettiğinizde Sevilla Belediye Biması “Ayuntamiento” ve İspanya’nın en büyük zincir mağazası olan “El Corte Ingles”te alışveriş yapabilirsiniz.

* Bu blog sitesi üzerinden seyahat acentacılığı hizmetleri verilmemektedir. Sorumluluk Reddi, Gizlilik İlkesi, Kullanıcı Sözleşmesi sayfamıza giderek kullanım şartlarını buradan okuyabilirsiniz.

Leave a Comment