Toledo Gezi Rehberi

Last Updated on 22 March 2023 by TT

Toledo Gezi Rehberi

Toledo gezi rehberi; İspanya’nın eski başkenti, ünlü ressam El Greco‘nun da yaşadığı Toledo, Madrid’in 73 Km güney batısında 85.000 nüfuslu tarihi bir şehirdir. 1986 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ndeki şehir 17 eyaletten oluşan İspanya’nın Castile-La Mancha Eyaleti‘nin başkenti olup aynı zamanda il statüsündedir. Uzun yıllar hem Müslümanların hem de Hristiyanların yönetiminde kalan şehir tarihte üç semavi dinin buluştuğu, Müslüman, Hristiyan ve Musevi’lerin barış içinde yaşadığı bir kültür başkenti olarak bilinir. Toledo günümüzde Eski Toledo ve Yeni Toledo diye iki bölüme ayrılır. Eski Toledo şehri Tajo (Taho) Nehri‘nin etrafında dolandığı bir tepe üzerine kurulmuş olup ortaçağ şehri dokusunu neredeyse olduğu gibi koruyabilmiştir. Yeni Toledo ise tarihi Tajo Nehri’nin dışında, ovada kurulmuştur. Tarihi ve turistik açıdan Toledo’da gezilecek yerler in hepsi Eski Toledo’dadır.

toledo'a gezilecek yerler, katedral, camii

Toledo’da gezilecek tarihi yerler

3 dinin ve Roma, Vizigot, Müslüman medeniyetlerinin buluştuğu, İspanya’nın eski başkenti Toledo’daki sayısız gezilecek yerler arasında görülmesi gerekenleri öncelik sırasına göre sıralamak gerekirse aşağıdaki listeye bir göz atın. Kendinizi bir tarih profesörü gibi hissetmiyorsanız eski sokaklar arasında gönlünüzce dolaşı alışveriş yapmak için de Toledo unutulmaz bir şehir. Fakat yine de Toledo Katedrali, Santo Tome Kilisesi’ndeki El Greco’nun ünlü Orgaz Kontunun Gömülüşü tablosu, San Juan de los Reyes Manastırı, La Luz Camii ile San Martin Köprüsü’nü görmeniz tavsiye olunur.

Zokodover Meydanı (Plaza Zokodover)

Burası Toledo’da gezilecek yerler içinde en trajik hikayelerle dolu olan yer. Zokodover, Eski Toledo’nun hem tarihi meydanı hem de ana meydanıdır. Eski şehrin içine, Katedrale giden trafiğe kapalı ana alışveriş caddesi bu meydandan başlar. İsmi Arapça Es-suk-Ad-Davab (Büyük Baş Hayvan Pazarı) kelimesinden değişerek bugünkü halini almıştır. Çağlar boyunca Toledo’nun çarşısı olarak kullanılan meydan gerek engizisyon öncesi (özellikle 14. ve 15 Yüzyıllarda) gerekse 16. Yüzyılda engizisyon mahkemesi kararları ile binlerce Yahudi, Müslüman ve Hristiyan’ın katledildiği çeşitli şekillerde acımasızca idam edildiği bir meydandır.Şu an etrafını çevreleyen binalar 18. ve 19. Yüzyıllardan kalmadır. Meydanda bir Mac Donalds ve Toledo’nun ünlü badem ezmelerinin satıldığı tatlı dükkanı vardır. Meydandan yukarıya doğru çıkan bir başka sokak ise buraya oldukça yakın konumdaki Alcazar’a çıkar.

Toledo’daki müslümanlık dönemi yapıları

Toledo, camii, la luz Camisi
Mezquita Cristo de la Luz (Bad El Mardum Camii)

3 asırlık Müslüman hakimiyeti Toledo’da günümüzde de gözden kaçırmanın zor olduğu izler bırakmıştır. Eski Toledo’nun içindeki büyüklü küçüklü pek çok kilisesinin çan kulesi ya kendisinden önceki bir camiye aittir ya da Müslüman işçiler tarafından yapılmıştır. Hristiyanlar Müslümanlardan ele geçirdikleri yerlerdeki camilerin çoğunu yıkarken minarelerini bırakmışlardır, minarenin tepesini tıraşlayarak çan kulesi eklemişlerdir. Toledo’da da bu tarz minareleri at nalı kemerli pencereleri ile kolaylıkla ayırdedebilirsiniz.

Toledo’da camii var m sorusunun cevabı, hem var hem yok. Toledo’daki 10 camiden günümüze kalabilmiş ikisi hala varlığını sürdürmektedir. Her ikisinin de minaresi yoktu ve farklı amaçlarla kullanılmaktadır.

1- Mezquita Cristo de la Luz (Bab-el-Mardum Camii)

(Adres: Cuesta de las Carmelitas Descalzas 10) Eski Toledo’nun Mardum Kapısı’nda bulunan camii Müslüman dönemde Medina olarak bilinen (bugün Puerta del Sol) varlıklı müslümanların yaşadığı semtte bulunuyor. İspanya’daki en eski Müslüman yapılardandır. 999 yılında inşaa edilen 8 x 8 metre ölçülerindeki bu zarif taş işçilikli cami hala büyük oranda 1000 yıl önceki halini koruyor. Caminin güney batı fasadında tuğladan kufi yazı ile Besmele ile başlayan kitabesinde şu yazar; “Ahmed Bin Hadidi Allah’tan cennetle ödüllendirmesi ricası ile bu camiyi kendi parası ile inşaa ettirmiştir. Musa Bn Ali’nin yönetiminde, Allah’ın yardımı ile 390 yılında tamamlanmıştır”.

İçerideki sütun kaideleri Vizigotik bir yapıdan kalmadır. Ayrıca binanın temellerinde Roma dönemi kalıntılar bulunmuştur. Bu sebeple tahminen daha önce camiinin yerinde bir Vizigot Kilisesi bulunuyordu. Hristiyanlar Toledo’yu ele geçirdiklerinde bir ışık huzmesinin gösterdiği yerde yüzyıllar boyunca saklanmış bir İsa figürini buldular. Bu sebeple ilk ayin burada yapıldı ve yapıya bir apsis eklenerek kiliseye çevrildi. Camiinin ismi sebeple “Cristo de la Luz yani Işığın İsa’sı” olarak anılır. Günümüzde müzedir.

2- Mezquita de las Tornerias (Al Mustimim Camii)

11. Yüzyıl’ın ikinci yarısında iki katlı biçimde inşaa edilen bu küçük camii bugün Kastilya La Mancha Eyaleti Zanaatkarlar Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Toledo Katedrali (Catedral “Santa Maria de Toledo”)

Adres: Plaza del Ayuntamiento (Belediye Binası Meydanı), Toledo. Açık Gün ve Saatler: Pazartesi-Cumartesi 10:30 – 16:00, Pazar 14:00 – 16:30 (Pazar ayinlerinde ve özel günlerdeki ayinlerde turistler içeriye alınmaz). Giriş Ücreti: 11 €. (bilgiler değişebilir)

Toledo Katedrali
Toledo Katedrali’nin ana altarı “Alta Mayor”

Toledo Katedrali Toledo’da gezilecek yerler arasında en muhteşem ve önemli olanıdır. Roma’ya bağlı olan Toledo Katedrali (Catedral de Santa Maria de Toledo) İspanya’nın birinci ve en kutsal katedrali, aynı zamanda da İspanya’nın Başpiskoposluk Merkezi’dir. 1226 – 1493 yılları arasında tamamlanan Toledo Katedrali İspanyol Gotik Mimarisi’nin baş yapıtlarından biri olup aynı zamanda ülkedeki en büyük üç katedralden biridir. Daha önce yerinde bir cami bulunan katedral Fransa’nın Bourges şehrinin katedrali örnek alınarak inşaa edilmiştir. Farklı bu katedralden olarak, üzerine inşaa edildiği camiinin yerini tamamen doldurması için 5. bir nef daha eklenmiştir. Katedralin avlusu caminin avlusu ile aynı yerdedir. Kilisenin bazı yerlerinde İslam ve İspanyol mimari öğelerinin (Mudejar tarzı) bir arada kullanıldığı görebiliriz, örneğin avludaki üçlü kemerlerde.

Toledo Katedrali yüzyıllar boyunca pek çok önenmli olayın da şahidi olmuştur. örneğin Deli Juana ile kocası Yakışıklı Philip’in İspanya Kralı ve Kraliçesi olması buradan halka ilan edilmiştir.

Katedralin içinde bir çok sanat öğesi vardır; katedralin büyük ve karanlık olması sebebi ile tavanının bir köşesinde sonradan büyük bir delik açılmıştır ve etrafı mermer ve alabasterdan barok süslemelerle çevrelenmiştir. “Transparante” denilen süslemelerin arasında göğe yükselen Hz Meryem ve melekler, İsa’nın Son Yemeği gibi dini sahneler betimlenmiştir.

Ana altar yapıldığı dönemin Hristiyan toplumunun sosyal katmanlarını yansıtır. Ana altara bakan küçük oturma kısmında Toledo’nun önde gelenleri oturuyor iken halktan insanlar arka tarafta kalan ve altarı ve ayini görmeyen sıralarda otururdu. Bu bize ortaçağda katedralin halktan ne kadar kopuk olduğunu gösteriyor.

Katedral içindeki pek çok şapelden en önemli olanı Capilla Mozarabe’dir. Mozarabe kelimesi Müslüman yönetimi altında yaşayan ve Arapça konuşan Hristiyanları ifade eder. Kubbesi El Greco’nun oğlu tarafından tasarlanmıştır. Bu şapelde hala Mozarabe dilinde (Arapça) ayin yapılmaya devam edilir.

İspanya’nın önde gelen din adamları, kral ve kraliçeleri ile dine katkıda bulunan kişilerin mezarları kilise içinde ve tabanında görülebilir. Her bir mezarın üzerinde tavana asılı şapkalar sallanır. Rivayete göre ip kopup şapka düştüğünde bu şahıs cennete vasıl olacaktır.

Hazine odasındaki pek çok değerli kutsal emanet arasında en dikkat çekeni 228 Kg ağırlıktaki kutsal kasedir. Gümüş ve altından yapılan kase (yüksel ve altın kaplı obje, bildiğiniz kase biçiminde değildir) her yıl Corpus Cristi bayramında kortejler eşliğinde Toledo sokaklarında gezdirilir. Rivayete göre kullanılan altınlar Güney Amerika’dan eritirilerek getirilmiştir.

Santo Tome Kilisesi (Orgaz Kontu’nun Gömülüşü Tablosu)

Adres: Plaza del Conde 4 (Katedralden yukarıya doğru 5 dakika yürüyüş mesafesinde). Ziyaret Günleri ve Saatleri; Mart-15 Ekim 10:00-18:45, 16 Ekim-Şubat 10:00-17:45. 24.12, 31.12 tarihlerinde 13:00’te kapanır, 25.12 ve 01.01 kapalı. Giriş Ücreti; 4 €. (açık gün ve saatler, giriş ücreti değişebilir).

El Greco, Toledo, Santa Tome, Orgaz Kontunun Cenaze Töreni, Gömülmesi
El Greco’nun ünlü duvar tablosu “Orgaz Kontu’nun Cenaze Töreni”

Santo Tome 14. yüzyılda, bir camiinin üzerine inşaa edilmiş küçük bir kilisedir. Müslüman taş ustaları tarafından yapılmış “mudejar” tarzdaki çan kulesi ile dikkat çeker. Bu kiliseyi esas önemli kılan ise Giritli ünlü ortaçağ ressamı El Greco’nun kilise duvarına yaptığı başyapıt resmidir. 4.60 metreye 3.60 metre ölçülerindeki bu çok ünlü duvar tablosu yoksulların, işçilerin ve zayıfların koruyucusu olan ve 1323’de ölen “Orgaz Kontu’nun Cenaze Töreni” ni anlatır. Santa Tome Kilisesi Orgaz Kontu tarafından yapılmış ve bu kiliseye gömülmüştür. Resimde kontun gömülmesi sırasında yaşanan bir mucize betimlenir; cenaze sırasında gökyüzünden inen Aziz Agustin ve Aziz Etienne cenazeyi iki tarafından tutar ve mezara yerleştirirler. Resim birbiri ile son derece uyumlu ve içiçe geçmiş biçimde ikiye ayrılmıştır, üs kısım tanrı katını (Hz İsa, Meryem, cennetin anahtarını elinde tutan Aziz Petrus, diğer azizler ve melekler) alt kısım ise dünyayı anlatır. Alt kısımda Toledo’nun önde gelenleri bir sıra halinde cenaze törenini izlemektedir. İzleyenlerden birisi de El Greco’nun kendisidir ( eliyle pantekrator işareti yapan). Alt sol kısımdaki çocuk ise El Greco’nun oğludur, cebindeki mendilin üzerinde resmin yapım yılı (1578) ve El Greco’nun imzası vardır.

Toledo San Juan De Los Reyes Manastırı

Toledo manastır, san juan de los reyes
San Juan de los Reyes Manastırı’nın iç avlusu

Monesterio San Juan De Los Reyes (Kralların Aziz Jean Manastırı, Toledo’nun merkezine yakın olan San Martin Köprüsüne inen yolun üzerindedir. Toledo’daki pek çok manastır arasından hem mimarisi hem de hikayesi sebebiyle öne çıkar. Manastır, evlenerek bugünkü Birleşik İspanya’nın temellerini atan Kastilya Kraliçesi I. İsabel ile Aragon Krali II. Ferdinand tarafından oğulları Prens John’un doğumu şerefine 1477 – 1504 yılları arasında inşaa ettirilmiştir. İsabel ve Ferdinand başta burayı kendileri için bir öldüklerinde gömülecekleri bir mozole olarak planlamışlardı fakat 1492’de İspanya’daki son Müslüman toprağı olan Granada Sultanlığı’nın ele geçirilmesiyle Granada’da inşaa ettirdikleri çok büyük Granada Katedrali’nin içine gömülmüşlerdir. Burası da manastıra çevrilmiş ve Fransisken rahiplerine verilmiştir.

Manastır mimari olarak Gotik ve Flaman mimarisinden izler taşır. 30 x 50 metre ölçülerindeki kilisesi Latin Haçı biçimindedir. Manastır binasının dış cephesinde bir çok kelepçe, zincir asılmıştır; bunlar Granada ele geçirildiğinde esir olarak tutulmakta Hristiyanların üzerinden çıkarılmıştır, Hristiyanların özgürlüğünü simgelemesi için manastırın cephesine asılmıştır ve orjinaldirler.

San Martin Köprüsü (Puente de San Martin)

San martin köprüsü, tajo nehri, toledo
Tojo Nehri, San Martin Köprüsü, solda roma surları ve San Juan de Los Reyes Manastırı

Tajo Nehri üstüne 14. Yüzyıl’da inşaa edilmiş bir Ortaçağ köprüsüdür. Eski Toledo’ya batı giriş kapısını oluşturur. 5 kemerli köprünün orta kemerinin açıklığı 40 metredir ve bu genişlik açısı ile dünyada benzeri azdır.

Roma Köprüsü “Alcantara” (Puente de Alcantara)

Tajo Nehri üstünden Toledoya doğu giriş kapısını oluşturan bu kemerli köprünün ismi Arapça köprü anlamına gelen “al-kantara”dan gelmektedir. Toledo’nun en eski köprüsüdür ve Romalılar tarafından inşaa edilmiştir.

Bisagra Kapıları (Puerta Bisagra)

Toledo’da biri yeni biri eski olan iki tane Bisagra Kapısı vardır. Her ikisi de şehre ana giriş kapısı olarak yapılmıştır. Kapıların adı Arapça “Bab-Al-Saqra” kelimesinden gelir.

  • Puerta de Bisagra Antigua (Eski Bisagra Kapısı); bu kapı 10. Yüzyılda Toledo Sultanlığı döneminde şehre giriş kapısı olarak yapılmıştır. Toledo’yu çevreleyen surların içine açılan kapıda islami mimari öğeleri dikkat çeker.
  • Puerta de Bisagra Nueva (Yeni Bisagra / Alfonso VI Kapısı); Toledo’nun en bilinen eski şehre giriş kapısıdır. İlk yapılışı Müslüman dönemine rastlasa da 1559’da ilaveler ve genişletmelerle bugünkü halini almıştır. Üzerinde İspanya Kralı V. Carlos’un arması vardır.

Toledo Alcazar Binası (Alcazar de Toledo)

Toledo’nun en yüksek noktasında, tepenin üzerinde Eski Toledo’nun dokusuna ket vuran bu devasa yapı Alcazar (Al-Kasır / Saray) olarak anılır. Hristiyanlar Toledo’yu geri aldıklarında Alcazar’ın yerinde 3. YY’dan kalma bir Roma sarayı bulunuyordu. 16. YY’da bu sarayın yerine ilk defa kare biçimli ve dört köşesinde kuleleri olan bir saray yapılmıştır. Dış cephesi rönesans tarzındadır. Bugüne dek hapishane, halı imalathanesi ve kışla olarak kullanılmıştır. İspanya İç Savaşı sırasında Diktatör Franco’nun birlikleri bu binayı ele geçirmek için çok uğraşmış ve kan dökmüştür. Bugün Askeri Müze olarak kullanılmaktadır.

toledo, panaromik, alkazar, katedral
Sağda Toledo Alkazarı ve solda Katedral

Toledo’da alışveriş ve ne alınır?

Damasquinados (Şam işi elişi)

Toledo Müslümanların yerleşmesi ile Suriye ve Şam kaynaklı bazı el sanatlarını da Toledo’ya getirmiştir. Bunlardan birisi Şam işi anlamına gelen Damasquinados denilen okside olmuş çelik üzerine altın veya gümüş kalkma el işleridir. Takıdan tabaklara ve türlü hediyelik eşyaya dek her biri gerçekten ince işçilikli ve değerlidir. İçlerinde el yapımı olmayan daha ucuz işler de olabilir. Bunun dışında çelikten kılıç, kama ve bıçaklar da Toledo’ya hastır (yalnız bu tür ürünleri uçağa ya da havalimanına sokmayabilirler, iyice emin olup o şeklide almanızda fayda var).

Manastır Marzipanları

12. Yüzyılda kurulmuş olan Santa Ursula Manastırı Toledo’nun en eski manastırlarındandır. Bu manastırın girişine gidiyorsunuz ve küçük bir pencereden bir rahibeye ücretini ödeyerek badem ezmenizi alıyorsunuz. Bu manastırın gelenekselleşmiş marzipanları el yapımıdır. Başka yerden almak isterseniz Zocodover Meydanı üstündeki dükkan en iyilerinden biridir.

Yukarıdaki ürünler Toledo’ya hastır. Diğer ürünleri ya da benzerlerini Madrid’de de bulabilirsiniz.

Toledo’da nerede ne yenir?

Ana alışveriş caddesinin ardındaki ara sokaklarda daha az sıra bekleyip daha ucuza yiyebilirsiniz. Meydandaki Mc Donalds ise en hızlı alternatif. İyi ve pahalı olmayan bir restaurant isterseniz Zocodover Meydanı’na yakın konumdaki El Gallo’dan memnun kalacaksınız; El Gallo; Callejon de Silleria, 1.

Toledo’nun Tarihi

Roma ve Kelt Dönemi

İber Yarımadası’nı işgal eden Romalılar MÖ 193 yılında Toledo’ya geldiklerinde Toledo’da bir Kelt Kabilesi olan Karpetani’lerin başkenti idi. Romalılar şehri ele geçirip, Karpetaniler’i Roma vatandaşı yaptılar ve şehre Toletum adını verdiler. Romalılar şehre dönemin en büyüklerinden biri olan bir 15.000 kişi kapasiteli hipodrom (423 m x 100 m), hamamlar, kale, su kemerleri ve sarnıçlar inşaa ettiler. O dönemden kalma Roma eserlerinin bazıları bugün hala ayaktadır. Roma döneminde Toledo hiç bir zaman başkent olmadıysa da zaman geçtikçe önemini arttırmış, zengin insanların, büyük villaların inşaa edildiği zengin bir şehir olmuştur. İlk defa Roma döneminde MS 400 yılında, daha sonra sapkın bir inanç olarak görülecek olan Hristiyanlığın bir mezhebi “Priscillianizm” Toledo’da kabul görmeye başlamıştır. Toledo Roma İmparatorluğu 476 yılında yıkılıncaya dek 500 yıl boyunca Roma şehri olarak kalmıştır.

Vizigot Dönemi

İber Yarımadası’nda Roma hakimiyetinin bitmesi ile kuzeyden gelen Germenik kabileler yarımadayı istila etti. Toledo ilk Alanlar’ın daha sonra da 5. Yüzyılda Vizigotların eline geçti. Toledo 570 yılına dek Vizogot İspanya’sının başkenti olmuştur. Ünlü Vizigot Kralı Athanagild Toledo’da yaşamış ve ölmüştür. Vizigot yönetimi uzun sürmemesine rağmen günümüz İspanyol kültürünün oluşumunda etkili olmuştur. Toplumu yönetmek için güçlü bir merkezi yönetim altında güçlü ve yeni kanunlar çıkarttılar, vergilendirme sistemleri oluşturdular. Toledo bir kültür ve ticaret merkezi oldu. 589’da Hristiyanlık Vizigotlar döneminde resmi olarak kabul edildi.

Müslüman Toledo Dönemi

Cebelitarık Boğazı’nın karşısında Septe ve Tanca şehirlerini henüz ele geçirmiş olan Emevi Meslüman Devleti birbirleri ile savaşan Vizigotların zayıf halinden faydalanarak, Tarık Bin Ziyad komutasında 711’de Cebelitarık Boğazı’ndan geçerek İber Yarımadası’nın büyük kısmını hızlı biçimde ele geçirdiler. Önce Sevilla (İsbliye)’yı daha sonra da Cordoba (Kurtuba)’yı başkent yapan Müslümanların Toledo’yu ele geçirmeleri için sadece 1 yıl sonraya tarihlenir. Böylece Vizigot yönetiminde başkent olan Toledo ayrıcalıklarını yitirdi, Merkezi Şam’da olan Emevi İslam Devleti’nin, başkenti Kurtuba olan Endülüs Eyaletine bağlı bir şehir oldu. 742’de ise Şam merkez idaresine başkaldıran Endülüs Emevileri Devletine bağlı olan Berberiler bağımsızlıklarını ilan ederek gittikçe yıldızı parlamakta olan Toledo’yu ele geçirdiler. 1085 yılına dek devam eden 373 yıllık Müslüman yönetiminde Müslümanlar Toledo’ya “Tuleytula” adını vermişlerdir. 4 asırlık bu dönemde “muzdarib / mozarab” denilmekte olan Arapça konuşan Hristiyan ve Musevi azınlık Toledo’da yaşamaya devam etmiştir.

Birlikte yaşamalarına rağmen Müslüman Toledo’da zaman zaman Hristiyanlarca direnişlerle karşılaşılmış ve kalnı biçimde bastırılmıştır. Örneğin bunlardan birisi 708’da yaşanmıştır ve Çukur Günü olarak anılır; Müslüman yöneticiler 5000 Toledo’luyu Müslüman Sarayı Alcazar’a eğlence için davet edilmiş ve orada katletmiş ve cesetlerini büyük bir çukura atmıştır.

Müslüman Toledo ve Bilimde İlerleme; Müslüman Toledo’nun ve bugünün modern bilim ve felsefesinin gelişiminde çok önemli yeri de olmuştur. Çoğu Antik Yunan Medeniyetlerinden kalmış olan ve Şam, İskenderiye gibi şehirlerin kütüphanelerinde saklanan, binlerce yıllık birikimi barındıran bilim ve felsefe kitaplarının bazıları Toledo’ya getirilerek buradaki kütüphanelere konuldu. Bu kitapların birçoğu Arapçaya tercüme edilerek İslam aleminin matematik, fizik, astronomi ve felsefe alanlarında gelişimine öncülük etti. Kendi ülkelerinde yasaklanmasına rağmen Avrupa’dan bilim adamları ve din adamları gizlice Toledo’ya gelerek bu gizli hazineleri okuyup öğrendiler.

Müslümanlar ayrıca Toledo’yu belediyecilik, tarım, sulama, çelik ve deri işleme alanlarında yeniliklerle tanıştırdı.

Hristiyan Toledo Dönemi

Müslüman işgalinden hemen sonra Hristiyanlar toprakları geri almak için savaşmaya başlamıştır. İspanya tarihinde çok önemli yeri olan bu harekete “reconquista” (tekrardan fetih) denir. 1085’te Kastilya Kralı VI. Alfonso, İspanyolların Kara Murat’ı vasfındaki kahraman savaşçıları El Cid’in de yardımları ile Toledo’yu Müslümanlardan geri aldı. Akıllı Alfonso olarak da anılan VI. Alfonso Müslümanlardan kalan kütüphaneleri ve kitapları yağmalamadı. Toledo’da bir tercüme okulu kurarak çoğu Yunanca ve İbranice yazılmış olan bu kitapları İspanyolca ile Latince’ye tercüme ettirdi. Böylece çağlar boyu gizli kalmış bu bilgi birikimi karanlık çağı yaşamakta olan Avrupa’nın Aydınlanma (Rönesans) sürecine geçişi için bir adımı oluşturdu. Uzun yıllar Müslümanlar, Hristiyanlar ve Museviler, Hristiyan yönetimi altında barış içinde yaşadılar. Müslüman işçiler ve zaanatkarlar bugün de pek çok örneği Toledo’da ayakta olan estetik yapılar inşaa ettiler. Museviler ise daha önemli pozisyonlardaydı. Fakat zaman geçtikçe Hristiyanların farklı dinlere olan toleransı azaldı, 14. ve 15. Yüzyıllarda Müslümanlara, daha çok da Musevilere karşı katliamlarda bulunuldu.

15. Yüzyıl başlarında Müslümanlar yarımadada oldukça toprak kaybetmişti. 1490’larda, İtalya’daki Papa bölgenin en güçlü Kral ve Kraliçesi olan Ferdinand ve İzabel’i İspanya’daki Müslüman ve Yahudileri kovmaya zorluyordu. Böylece,1492’de Müslümanların yönetimindeki son toprak parçası olarak kalan Granada Sultanlığı ele geçirildi. Toledo Kastilya’nın başkenti, Katolik Kilisesi’nin başpiskoposluk merkezi oldu. Böylece Toledo’daki Müslüman ve Museviler için zor günler de başladı; ya Hristiyan olacaklardı, ya toprakları terkedeceklerdi ya da öldürüleceklerdi. Toledo’da artık farklı dinlere tolerans yoktu. Durum böyle olunca Müslümanların bir kısmı gizli Müslüman olarak yaşadı ve zamanla hristiyanlaştılar fakat büyük çoğunluğu Endülüs kıyı şehirlerinden bindikleri gemilerle Kuzey Afrika topraklarına göç ettiler. Musevilerin önemli bir kısmı ise Osmanlı topraklarına bir kısmı ise Kuzey Afrika toprakları ile Fransa’ya göç etti.

Leave a Comment